Kişisel Sınırlar Neden Önemlidir?
Sınırlar nasıl bir insan olduğumuzun ve nasıl bir insan olmadığımızın bilgisini veren, dolayısıyla insanların bize nasıl davranması gerektiğini belirleyen kişisel özgürlüktür. Özgürlüktür çünkü, kendi hayatımızın ve karakterimizin sorumluluğunu alarak karşımızdaki insanları, sınırlarımıza uygun davranmaya, saygı göstermeye ya da gitmeye iten bir tutumdur.
Sınırlar bizi biz yapan benliğimizi, yani duygu, düşünce ve davranış dünyamızı tanımlar. Benliğimize uygun olan düşünce, insan ve durumları alıp, uygun olmayanları bırakmamızı sağlar. Seçim ve eleme yapmak, manipülasyonlardan, acıdan korunmak, korku ve kaygı yaratan durumlardan kaçınmak, hayatımızı bize yarar sağlayan düşüncelere göre yönetmek, olası zararları önlemek adına sınırlar büyük önem taşır.
Sınırlar, çocukluktan itibaren tüm yaşam boyunca kurduğumuz ilişkiler, aldığımız tepkiler, şahit olduğumuz olaylar ile oluşan inançlarımızın, değerlerimizin bir ürünüdür. Bizi rahatsız edecek şeylerin nerede başlayıp nerede biteceğini, diğer insanların nerede durması gerektiğini belirler. Gerek iletişim de gerekse davranışlarda karşı tarafın tutumlarını şekillendirir.
Sınırlar insana kendi istek ve beklentileri çerçevesinde hareket alanı sağlar. Kendinden fazlaca ödün vermeyi, bir başkasının mutluluğuna göre hareket etmeyi, kendini geri planda tutmayı, özel hayata müdahaleyi ve hayır diyememeyi engeller. Böylece kişiye hayatını kendine göre inşa edebileceği güvenli bir alan oluşturur.
Sınırlar kişiye net bir duruş sağlar ve diğer insanlara karşı karakterimizle ilgili bir imaj çizer. Bu imaj kurduğumuz iletişimin üslubunu, bulunduğumuz ortamları, ilişki kuracağımız insanları, bir ilişki içinde o insanın neye müdahale edemeyeceğini, vereceğimiz tepkileri yani benlik imajını oluşturur.
Sınırlar, kişinin kendine olan saygısını da ifade eder. Bencillik değil sadece kişinin benliğini öncelikli kılarak yaşamasıdır. Kendi rahat, huzur ve güvenliğini ön plana almasıdır. Sınırlar kişiye davranışlarında tutarlılık sağlayacağı ve insanların nasıl davranması gerektiğini öğreteceği için, diğer insanların da saygı duymasını sağlar. Saygı duymayan insanlarla çatışma yaşansa bile kişi bu çatışmaları, yine kendi sınırlarına göre çözeceği için kişiye koruma sağlar.
Sınırlar kişinin değerlerini belirler. Dünyaya, diğer insanlara ve kendine olan bakış açısını, hayatını nasıl bir perspektiften sürdürdüğünü ortaya koyar. Saygı, nezaket, doğruluk, dürüstlük, güven, adalet gibi kavramların kişideki anlamlarını ifade eder ve bu anlamlara göre tutarlı bir biçimde yaşamını sürdürmesini sağlar.
Sınırlar kişinin kurban psikolojisinden çıkıp duygu, düşünce ve eylemlerinin, hayatının sorumluluğunu almasını sağlar. Neyin sorumluluğunu alması gerektiği, neyin sorumluluğunu almaması gerektiği konusunda yol göstericidir. Zorlu, mücadele gerektiren durumlarda kendini sorgulamayı, eylemlerini yönlendirmeyi, böylece insanları, olayları suçlama eğilimini engeller.
Sınırlar özellikle romantik ilişkilerde yakınlık sağlar. Çünkü karşıdaki insana kendinizi doğru bir şekilde tanıtma ve partnerinizin sizi doğru bir şekilde tanımasına olanak verir. Kişi nelerden rahatsız olacağını, nelerden hoşlandığını, ilişkideki beklentilerini, isteklerini, nelerin onu kızdırabileceğini, kırabileceğini açıkça dile getirebileceği için partnerinin yakından tanımasını sağlar. Tutarlı davranışlar aradaki bağı ve güveni pekiştirir, kurulan açık iletişim kişilerin birbirlerini daha iyi görmelerini, daha sağlıklı bir ilişki yürütmelerini sağlar.
Sınırlar kişiye koruma ve güvenlik sağlasa da, konulan sınırlar her zaman sağlıklı olmayabilir. Kişinin çocukluktan itibaren biriktirdiği değerlerin bir ürünü olması, anlık koruma sağlayan ancak genel hayatını olumsuz etkileyen sınırlar doğurabilir. Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarına ket vuran, kişiyi sınırlandıran sınırlar olabilir. Duyguların hissedilen boyutta yaşanmasına, düşüncelerin istenilen şekilde aktarılmasına, davranışların var olan potansiyelde ortaya konmasına engel olan sınırlar olabilir. Burada yapılması gereken temel ayrım, sınırların bize zarar vermemesi ve bizi engellememesidir. Uzun vadede, her insana ve her duruma karşı bizi ikileme düşürmeyen, iyi olma hali ve yarar sağlayan, kişiyi genel yaşamında mutlu eden, bir duruş sergileyen doğruların yansıması olmasıdır.
Hiç yorum yok: